SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

MESACİD BAHSİ

<< 638 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

218 - (638) وحدثنا عمرو بن سواد العامري وحرملة بن يحيى. قالا: أخبرنا ابن وهب. أخبرني يونس؛ أن ابن شهاب أخبره. قال: أخبرني عروة بن الزبير؛ أن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم قالت:

 أعتم رسول الله صلى الله عليه وسلم ليلة من الليالي بصلاة العشاء. وهي التي تدعي العتمة. فلم يخرج رسول الله صلى الله عليه وسلم، حتى قال عمر بن الخطاب: نام النساء والصبيان. فخرج رسول الله صلى الله عليه وسلم. فقال لأهل المسجد حين خرج عليهم "ما ينتظرها أحد من أهل الأرض غيركم" وذلك قبل أن يفشو الإسلام في الناس. زاد حرملة في روايته: قال ابن شهاب: وذكر لي أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "وما كان لكم أن تنزروا رسول الله صلى الله عليه وسلم على الصلاة" وذاك حين صاح عمر بن الخطاب.

 

[ش (أعتم) أي أخرها حتى اشتدت عتمة الليل، وهي ظلمته. (نام النساء والصبيان) أي من ينتظر الصلاة منهم في المسجد. (أن تنزروا) أي لا تلحوا عليه].

 

{218}

Bize Amr b. Sevvâd El-Âmiri ile Harmeletü'bnü Yahya rivayet ettiler. Dedilerki: Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yûnus haber verdi; ona da İbni Şihâb haber vermiş. Demişki: Bana Urvetü'bnü Zübeyr haber verdi, ki: Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Âişe şöyle demiş :

 

— «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) gecelerden bir gece yatsı namazını karanlık basıncaya kadar geciktirdi. Ateme denilen namaz işte budur. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (o gece hücresinden erken) çıkmadı. Nihayet Ömerü'bnü'l-Hattâb: Kadınlarla çocuklar uyudu; dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (Namaza) çıktı. Ve mesciddekilerin yanına varınca, onlara:

 

«Bu namazı sizden başka yeryüzünde yaşıyanlann hiç biri bsklemez.» buyurdular. Bu (söylediklerim) islâmiyet henüz insanlar arasında yayılmazdan evveldi.»

 

Harmele, kendi rivayetinde şunu ziyâde eyledi: «ibni Şihâb Dediki: Bana anlatıldığına göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) «Resûlullâha namaz hususunda ısrar etmeye hakkınız yokdu.» buyurmuş. Bunu Ömerü'bnü'l-Hattâb seslendiği vakit söylemiş.

 

 

(638) وحدثني عبدالملك بن شعيب بن الليث. حدثني أبي عن جدي، عن عقيل، عن ابن شهاب، بهذا الإسناد، مثله. ولم يذكر قول الزهري: وذكر لي، وما بعده.

 

{….}

Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys rivayet etti. (Dediki) : Bana babam, dedemden, o da Ukayl'den, o da İbni Şihâb'dan bu isnâdla bu hadîsin mislini rivayet etti. Ama Zührî'nin: -Bana anlatıldığına göre.» dediğini ve ondan sonraki sözlerini söylemedi.

 

 

219 - (638) حدثني إسحاق بن إبراهيم ومحمد بن حاتم. كلاهما عن محمد بن بكر. ح قال وحدثني هارون بن عبدالله. حدثنا حجاج بن محمد. ح قال وحدثني حجاج بن الشاعر ومحمد بن رافع. قالا: حدثنا عبدالرزاق (وألفاظهم متقاربة) قالوا جميعا: عن ابن جريج. قال:

 أخبرني المغيرة بن حكيم عن أم كلثوم بنت أبي بكر؛ أنها أخبرته عن عائشة؛ قالت: أعتم النبي صلى الله عليه وسلم ذات ليلة. حتى ذهب عامة الليل. وحتى نام أهل المسجد. ثم خرج فصلى. فقال "إنه لوقتها. لولا أن أشق على أمتي" وفي حديث عبدالرزاق "لولا أن يشق على أمتي".

 

[ش (وحتى نام أهل المسجد) هذا محمول على نوم لا ينقض الوضوء. وهو نوم الجالس ممكنا مقعده].

 

{219}

Bana İshâk b. İbrahim ile Muhammed b. Hatim, ikisi birden Muhammed b. Bekr'den rivayet ettiler. H.

Bana Hârûn b. Abdillâh dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Haccâc b. Muhammed rivayet etti. H.

Bana Haccâc b. Şâir ile Muhammed b. Râfi' de rivayet ettiler. Dedilerki: Bize Abdürrezzak rivayet etti. Hepsinin lâfızları birbirine yakındır. Bu râviler toptan: Bize ibni Cüreyc rivayet etti; demişler, ibni Cüreyc demişki: Bana Mugîratü'bnü Hakim, Ümmü Külsüm binti Ebî Bekir'den naklen haber verdi. Ümmü Külsüm de, Mugîra'ya, Aişe'den naklen haber vermiş. Aişe şöyle demiş:

 

«Bir gece Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yatsı namazını gecenin geç vakitlerine geciktirdi. O derecede ki gecenin çoğu gitti ve mescide gelenler uyudu. Sonra (mescide) çıkarak namazı kıldırdı ve:

 

«Bu namazın vakti işte budur. (Ama) ümmetime meşakkat vermiş olmasam I» buyurdu.

 

Abdürrezzâk'ın rivayetinde:

 

«Bu vakit ümmetime zor gelmese!»  ifâdesi vardır.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhari «Mevâkitü's - Salât» bahsinin bir - iki yerinde tahrîc etmişdir.

 

Ateme: Gecikmek, gece karanlığı ve gecenin ilk üçte biri mânâlarına gelir. Bu mânâlara bakarak yatsı namazına da «Salâtü'l - Ateme» denilmişdir îbni Seyyide'ye göre Ateme; gecenin şafak kaybolduktan sonra gelen ilk üçte biridir. Bâzıları yatsı namazından sonra gelen vakte ateme denildiğini söylemişlerdir. Bir takımları Ateme'den murâd, gecenin bakiyyesi; demek olduğunu söylerler.

 

El - Musannef» de rivayet edildiğine göre Meymûn b. Mihrân : «Abdullah b. Ömer'e, yatsıya ilk defa ateme adını veren kimdir?, dedim.

 

«Şeytandır... cevâbını verdi» demişdir.

 

İslâmın intişârından murâd: Medine'den başka yerlere yayılmasıdır. O yerlere islâmiyet, Mekke'nin fethinden sonra yayılmışdır.

 

Kadınlarla çocuklardan murâd: Evlerinde uyuyanlar değil; mescide gelmiş olanlardır. Hassaten bunların zikredilmesi uykuya sabredemiyecekleri, bir de şefkat ve merhamete daha lâyık oldukları içindir.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in :

 

«Bu namazı sizden başka yeryüzünde yaşıyanların hiç biri beklemez.» buyurması, yâ o gün Medine'den başka hiç bir yerde namaz kılınmadıgı içindir. Yahut başka milletlerin dînlerinde o vakitde namaz bulunmadığındandır.